ABD’nin derin yapısı, yaklaşan başkanlık seçimlerini istediği gibi şekillendirmeye çalışırken, aynı zamanda dış politikada kısa ve uzun vadeli planlarını kesintisiz sürdürebilmenin peşinde.
Dünya siyasetini, ekonomisini ve teolojisini kontrol eden ABD, kendisini “dünya yansa bile zarar görmeyecek” kutsal bir ülke olarak görerek, üçüncü dünya savaşını tetikleyebilecek provokatif adımlar atmaktan çekinmiyor. Bu adımlardan biri de Gazze’deki soykırımın devam etmesine verdiği maddi ve manevi destektir. İsrail’in, kadın, çocuk, asker, sivil demeden yaptığı saldırılara verdiği destekle ABD, savaşın Ortadoğu’ya yayılma riskini göz ardı ederek, insanlık suçlarına ortak oluyor.
ABD’nin üçüncü dünya savaşını tetiklediği diğer yer ise Rusya ile savaşa soktuğu Ukrayna oldu. ABD, Ukrayna Devlet Başkanı Zelensky’yi ölüm hattına iterek, ülkesini mahvetme pahasına bu senaryonun başrolüne yerleştirdi. Şimdi ise NATO ve Avrupa’daki müttefikleriyle birlikte bu savaşı körüklemeye devam ediyor. Üçüncü dünya savaşının başlaması için artık sadece küçük bir kıvılcım bekleniyor.
Türkiye, bu karmaşık atmosferde zulmün ve zalimin karşısında durarak, her koşulda barış ve diplomasiye öncelik veren bir tutum sergiliyor. Türkiye, bölgesel istikrarı sağlama adına Yunanistan, Irak, İran ve Suriye ile barış görüşmeleri yaparak önemli adımlar atıyor. Bu girişimler, ABD’yi rahatsız etse de, Türkiye’nin diplomasi ve barış adına yaptığı hamleler, dünya çapında takdir görüyor.
ABD, Türkiye’nin Suriye ile normalleşme çabalarından rahatsız. Suriye’de 12 yıldır süren iç savaş, on binlerce insanın hayatını kaybetmesine ve milyonlarca insanın göç etmesine neden oldu. Türkiye, sınır güvenliğini korumak için büyük operasyonlar düzenledi ve bu süreçte Suriye’den gelen mültecilere en hızlı siyasi çözüm üreten ülke oldu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Suriye lideri Beşşar Esed ile ilişkileri normalleştirme girişimi ise ABD’yi rahatsız etti.
ABD, Suriye’de istikrar istemiyor ve İsrail’in güvenliğini sağlama hedefinden vazgeçmiyor. Bu nedenle, PKK’ya destek vererek Suriye’de kalıcı bir istikrarsızlık yaratmaya çalışıyor. Türkiye, bu girişimleri her defasında engellemiş olsa da, ABD Suriye’yi bölme arzusundan vazgeçmeyecek gibi görünüyor.