Bursa Uludağ Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Tayyar Arı, ABD seçimlerinin sonuçlarını değerlendirerek bu sürecin etkilerine dair görüşlerini paylaştı. Arı, “ABD’deki seçim sonuçları herkesin ilgisini çekiyor, fakat önceki seçimler kadar yoğun bir ilgi görmedi. Bunun nedeni ise Trump ve Biden’ın politikalarının büyük ölçüde öngörülebilir olması. İkisi de bölgesel politikalarda derin değişiklikler vaat etmiyor, bu yüzden seçimler önceki seçimlere kıyasla daha az heyecan uyandırdı,” ifadelerini kullandı.
“Türkiye-ABD İlişkileri ve Yakınlık”
Prof. Dr. Arı, seçim sonuçlarının Türkiye açısından daha farklı bir öneme sahip olduğunu belirtti. “Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beyaz Saray’da Trump ile iki kez görüşme fırsatı buldu. Biden döneminde ise böyle bir görüşme gerçekleşmedi. Erdoğan ve Trump karakter olarak birbirlerine yakın olduğu için iletişim daha kolay ilerleyebilir. Bu da daha samimi bir ilişkinin kapılarını aralayabilir. Ancak geçmişte CAATSA yaptırımları ve sözde Ermeni soykırımıyla ilgili kongreden çıkan kararlar, ABD Kongresi’nin Erdoğan-Trump yakınlaşmasından duyduğu rahatsızlığın göstergesi olarak değerlendirilebilir. Dolayısıyla Trump’ın bazı hamlelerinin benzer sorunlara yol açması ihtimali var,” dedi.
“Sistem ve Radikal Değişim Beklentisi”
ABD’nin uzun vadeli çıkarları doğrultusunda radikal değişikliklerin yaşanmayacağını söyleyen Arı, “Türkiye’nin NATO içindeki konumu, Türkiye-ABD ilişkilerindeki sıkıntılar üç başkanlık döneminde süreklilik gösterdi. Evet, üslup farklılıkları var; ancak Türkiye’nin Rusya ile ilişkileri, S400 meselesi, F-35 projesi ve Filistin’e olan yaklaşımı gibi sorunlar çözülmeden kaldı. ABD’nin Yunanistan ve Güney Kıbrıs’a verdiği destek de devam ediyor. Trump, Suriye’den çekilme kararını aldığında Pentagon ve CIA’in devreye girmesi gibi durumlar gösteriyor ki ABD’de son sözü sistem söylüyor,” ifadelerini kullandı.
“Türkiye’nin Bölgedeki Rolü ve YPG Meselesi”
Prof. Dr. Arı, ABD’nin Suriye’de YPG ile olan ilişkisinde değişim beklemediğini dile getirdi: “ABD’nin burada kalıcı bir hedefi var. Suriye’deki varlığıyla hem İran’ın İsrail’e erişimini sınırlıyor hem de bölgeyi kontrol altında tutuyor. Uzun vadede YPG’yi kendi çıkarları doğrultusunda kullanmak isteyecektir. Öte yandan, ABD’nin bağımsız bir Kürt devleti kurmaya yönelik stratejik bir eğilimi yok. Türkiye, bu durumda Irak’ta benimsediği yaklaşımı Suriye’de de sürdürecek ve Suriye’nin bölünmesine karşı adımlar atacaktır.”
“Türkiye NATO’nun Güney Kanadı İçin Olmazsa Olmaz”
Arı, Türkiye’nin NATO’dan ayrılmasının Avrupa için ciddi bir güvenlik riski oluşturacağını vurguladı: “Haritaya baktığınızda, Türkiye’nin stratejik önemi açıktır. Türkiye NATO’dan çıkarsa güney kanadı çöker, bu da Rus etkisini Ortadoğu ve Akdeniz’de daha da artırır. Dolayısıyla Türkiye’nin NATO üyeliği, Avrupa ve ABD güvenliği açısından önemli bir denge unsurudur.”
“ABD Siyasetinde İsrail Etkisi ve Partilerüstü Destek”
ABD’nin İsrail politikalarının partiler üstü bir destek gördüğünü belirten Arı, “ABD’de Yahudi nüfusun Demokratlar ve Cumhuriyetçiler üzerindeki etkisi çok büyük. Bu nedenle, İsrail’e yönelik güçlü destek hem Cumhuriyetçiler hem de Demokratlar için ortak bir politika. Biden’ın İsrail’e olan desteği, Cumhuriyetçilerin çizgisine oldukça yakındı. İsrail’in güvenliği, Amerika’nın Ortadoğu politikasının merkezinde yer alıyor ve bu destek başkanlardan bağımsız olarak devam ediyor,” dedi.