VM Medical Park Bursa Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Yusuf Taha Güllü, her yıl mayıs ayının ilk salı günü kutlanan Dünya Astım Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, bahar ve yaz dönemlerinde havada artan polen miktarının, astım hastaları açısından ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini belirtti. Doç. Dr. Güllü, “Sabah saatlerinde polen yoğunluğu en yüksek seviyeye ulaştığı için bu saatlerde dışarı çıkmaktan kaçınılmalı, gerekirse maske kullanılmalı ve pencereler kapalı tutulmalıdır. Aynı zamanda ev içi ortam da sık sık havalandırılarak ev tozu akarlarının etkisi azaltılmalıdır” dedi.
Astım, kontrol altına alınabilir bir hastalıktır
Doç. Dr. Güllü, Dünya Astım Günü’nün nefes almanın kıymetini hatırlattığını vurgularken, astımın mikrobik olmayan bir iltihap sonucu solunum yollarının daralmasına neden olan kronik bir akciğer rahatsızlığı olduğunu ifade etti. Ancak uygun tedaviyle hastalığın kontrol altına alınabileceğini söyledi.
Astım belirtilerine dikkat
Hastalığın en yaygın belirtilerini; nefes darlığı, hırıltılı solunum, göğüste baskı hissi ve kuru öksürük olarak sıralayan Güllü, astımın her yaş grubunu etkileyebileceğine dikkat çekti. Dünya genelinde yaklaşık 350 milyon insanın bu hastalıkla yaşadığına, her yıl 400 binden fazla kişinin ise astıma bağlı nedenlerle hayatını kaybettiğine işaret etti.
Çevresel tetikleyicilerden korunmak gerekiyor
Astım ataklarını tetikleyen çevresel faktörlerin başında polenlerin geldiğini belirten Doç. Dr. Güllü, özellikle çayır otu, zeytin, pelin ve çınar ağaçlarından yayılan polenlerin rüzgarla taşınarak solunum yollarını tahriş edebileceğini söyledi. Polen sezonunda maske kullanımı, sabah saatlerinde dışarı çıkmaktan kaçınılması ve evlerin havalandırılmasının önem taşıdığını ifade etti.
Ev tozu akarlarına dikkat
Ev ortamında sıklıkla rastlanan ev tozu akarlarının da astımı tetikleyebileceğini vurgulayan Güllü, bu mikroskobik canlıların yatak, halı, yastık, perde ve peluş oyuncaklarda kolayca barınabildiğini belirtti. Nemli ve havasız ortamlarda çoğalmaya elverişli olan akarlarla başa çıkmak için evin düzenli olarak havalandırılması, yatak takımlarının sıcak suyla yıkanması ve toz tutan eşyaların azaltılması gerektiğini belirtti. Ayrıca sigara dumanı, hava kirliliği, evcil hayvan tüyleri, soğuk hava, yoğun fiziksel aktivite ve stresin de astımı kötüleştiren diğer etkenler arasında olduğunu ekledi.
Astım hastaları da sağlıklı bir yaşam sürdürebilir
Doğru bir tedavi süreci ve bilinçli bir yaşam tarzıyla astım hastalarının aktif ve sağlıklı bir yaşam sürebileceğini belirten Güllü, “Düzenli doktor kontrolleri ve ilaç kullanımına dikkat eden bireyler spor yapabilir, seyahat edebilir, hatta iş hayatında başarılı kariyerler sürdürebilir” dedi.
Toplumun bilinçlenmesi hayati önem taşıyor
Son olarak toplumun genelinin de astım konusunda bilinçlendirilmesinin önemine değinen Güllü, “Sadece hastalar değil, çevresindekiler de astım hakkında bilgi sahibi olmalı. Nefes almak yaşamın temel göstergesidir. Bugün, bu hayati işlevin değerini fark etme günü” diyerek sözlerini tamamladı