Ana Sayfa Arama Yazarlar
Kategoriler
WhatsApp
Sosyal Medya

Glakom: Kalıcı göz kaybına sebep olan sinsi bir hastalık

Kalıcı görme kaybına neden olan sinsi hastalık: Glokom! Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Hafize Gökben Ulutaş, glokomun (göz tansiyonu) genellikle belirti vermeyen ve sinsi bir şekilde ilerleyen bir hastalık olduğunu vurgulayarak, bu hastalığın ileri evrelere kadar fark edilmediğini söyledi. Kalıcı görme kaybına yol açabilen glokomun, erken tanı ve tedavi ile kontrol altına alınabileceğini belirten Ulutaş, bu sürecin ne kadar önemli olduğunu ifade etti.

Glakom: Kalıcı göz kaybına sebep olan sinsi bir hastalık

9-15 Mart Dünya Glokom Haftası kapsamında açıklamalarda bulunan Bursa Şehir Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Hafize Gökben Ulutaş, glokomun göz içi basıncının artmasıyla birlikte göz sinirlerinde hasar ve kayba yol açan bir hastalık olduğunu belirtti. Glokomun halk arasında “Karasu hastalığı” olarak da bilindiğini ifade eden Doç. Dr. Ulutaş, görme kaybı sebepleri arasında katarakstan sonra ikinci sırada yer aldığını söyledi.

Glokom riski taşıyan kişileri sıralayan Doç. Dr. Ulutaş, “Özellikle göz içi basıncı yüksek olan, ailesinde glokom öyküsü bulunan, diyabet, yüksek ya da düşük kan basıncı bulunan hastalar, kalp damar hastalıkları olanlar ve sigara kullananlar glokom riski altındadır. 40 yaş üstü bireylerde bu risk artmaktadır ve 60 yaş üzerindeki kişilerde daha sık gözlemlenir. Ayrıca, yüksek miyopi ya da hipermetropisi olan kişiler de risk altındadır. Kortizon kullanımı, göz damlası ya da sistemik olarak, glokom riskini artırabilir. Göz travmaları da önemli bir risk faktörüdür” dedi.

Glokomun genellikle belirtilerini erken evrelerde göstermediğine dikkat çeken Doç. Dr. Ulutaş, hastalığın ileri evrelerinde görme bozuklukları, görme alanı kayıpları ve gece görme zorlukları yaşandığını belirtti. Ayrıca, nadiren görülen kapalı açılı glokomun ani göz ağrılarına, göz içi basıncın hızla yükselmesine neden olduğunu vurgulayan Ulutaş, bu durumu yaşayan hastaların mide bulantısı, kusma gibi belirtilerle başvurduklarını ve derhal tedavi edilmesi gerektiğini söyledi.

Glokomun kesin bir tedavisinin olmadığını açıklayan Doç. Dr. Ulutaş, tedavinin hedefinin hastaların mevcut görme seviyelerini korumak ve hastalığın ilerlemesini durdurmak olduğunu söyledi. “Tedaviye genellikle göz damlalarıyla başlarız. Ancak bu damlalarla göz içi basıncı kontrol altına alınamadığı durumlarda veya hastalar damlaları tolere edemediğinde, lazer ve cerrahi tedavi seçenekleri devreye girmektedir” dedi.

Glokomdan korunmanın yolları hakkında da bilgiler veren Doç. Dr. Ulutaş, 40 yaş sonrası düzenli göz muayenelerinin önemini vurgulayarak, glokom riski taşıyan kişilerin daha sık muayene olmaları gerektiğini ifade etti. “Ailemizde glokom öyküsü varsa veya risk faktörlerimiz varsa, düzenli göz muayenesi ihmal edilmemelidir. Ayrıca şeker hastalığı, yüksek veya düşük tansiyon gibi sistemik rahatsızlıkların düzenlenmesi, kortizon kullanıyorsak göz muayenesi sıklığının artırılması ve gözümüzün yaralanmalardan korunması büyük önem taşır” şeklinde konuştu.



YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

mobil casino siteleri malatya araç kiralama istanbul erotik shop restbetgiris.co betpastakip.com restbet.com betpas.com restbettakip.com