Bursalı bir dağcının saatler süren zirve yürüyüşü, ona eşlik eden drone tarafından an be an kaydedildi. 2.514 metre yükseklikteki Uludağ’ın zirvesi, hem yazın hem de kışın görkemli manzaralarıyla yıllardır sayısız hikayeye ilham kaynağı oldu. Türkiye’de kış turizminin ilk akla gelen merkezlerinden biri olan Uludağ, 2.543 metre yüksekliğiyle Marmara Bölgesi’nin en yüksek dağı olarak öne çıkıyor. Bursa sınırlarında yer alan Uludağ, aynı zamanda Türkiye’nin en büyük doğa sporları ve kış turizmi noktalarından biri.
Yaklaşık 15-20 kilometre genişliğe ve 40 kilometre uzunluğa yayılan Uludağ’ın Bursa’ya bakan yamaçları kademeli bir görünüme sahipken, Orhaneli yönündeki tepeleri daha düz ve dik bir yapıda. Dağın en yüksek noktası olan Karatepe, diğer adıyla Uludağ Tepe, 2.543 metre yüksekliğe sahip. Oteller bölgesinden görülebilen ancak yanlışlıkla zirve zannedilen Keşiştepe ise 2.486 metre yüksekliğinde bulunuyor.
Çevresindeki Sarıalan, Kirazlıyayla, Kadıyayla ve Softaboğan gibi yaylalar sayesinde kayak, trekking, oryantiring ve kamp gibi etkinliklerin yapıldığı Uludağ, kış aylarında ziyaretçi akınına uğruyor. Doğa sporlarına ilgi duyanlar için yıl boyunca popüler olan Uludağ, trekking tutkunlarının da favori rotaları arasında yer alıyor. Doğa yürüyüşçüleri oteller bölgesinden başlayarak maden yolunu takip edip göller bölgesine ulaşıyor; alternatif bir rota olarak Alaçam Mahallesi’nden yürüyüşe başlayanlar ise orman içinden geçerek yaklaşık üç saatte göller bölgesine, oradan da zirveye varıyor.
Uludağ Zirvesindeki Aşınma Sürekli Devam Ediyor
Bölgenin en yüksek noktası olan 2.543 metrelik Karatepe, diğer adıyla Zirve Tepe, kuzeyden batıya doğru sürekli olarak aşınmaya maruz kalıyor. Uzmanlar, yıllar içinde bu aşınmanın Uludağ’ı daha alçak bir dağa dönüştüreceğine dikkat çekiyor. Son yürüyüşünde bölgeyi drone ile görüntüleyen Bursalı dağcı İsmet Şentürk, zirvedeki aşınmanın boyutlarını gözler önüne serdi. Şentürk, uzun yürüyüşü boyunca yalnızca takip modundaki drone’un kendisine eşlik ettiğini belirterek, “Zirvede yürümek adeta başka bir gezegende, Ay’da yürüyormuşsunuz gibi hissettiriyor. Bulutların üstünde olmak bambaşka bir duygu,” dedi.
Şentürk, kuzeyden batıya doğru uzanan sırt hattının yağmur, fırtına, kar ve çığ gibi doğa olaylarının etkisiyle sürekli aşındığını ve drone görüntülerinde bu aşınmanın çok net görülebildiğini ifade etti. “Bu aşınma ve çöküntüyle birlikte dört farklı sirk bölgesi oluşmuş durumda. Zamanla bu sırt hattı tamamen aşınıp Uludağ daha alçak bir hale gelecek,” diyen Şentürk, ortaya çıkan doğal oluşumların bu süreci açıkça gösterdiğini belirtti.
Zirvede yaptığı yürüyüş hakkında bilgi veren Şentürk, “Uludağ’ın o etkileyici sırt hattında yürümek, sağınızda ve solunuzda boşlukları düşününce hiç de kolay değil. Adeta başka bir gezegende yürüyormuş hissine kapılıyorsunuz. Bu deneyimleri ancak doğa sporlarıyla ilgilenen kişiler yaşayabiliyor. Uludağ’ın bu benzersiz bölgesini tüm dağcılara öneriyoruz,” diyerek sözlerini tamamladı.